YAZICIOĞLU ALPEREN OCAKLARI DEVİR TESLİM TÖRENİNE KATILDIBüyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, Alperen Ocakları devir-teslim törenine katıldı.
Alperen Ocakları Genel Başkanı Serkan Tüzün, 1,5 yıldır sürdürdüğü görevini Büyük Birlik Partisi (BBP) MKYK Üyesi Eyüp Gökhan Özekin’e devretti.
BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu huzurunda gerçekleştirilen devir teslim töreni, Alperen Ocakları eski Genel Başkanlarından oluşan geniş bir katılımla Ankara-Enerji Otel’de gerçekleşti.
Yazıcıoğlu, Alperen Ocakları eski Genel Başkanı Serkan Tüzün’e teşekkür ederken, görevi devralan Eyüp Gökhan Özekin’i tebrik etti.
Yazıcıoğlu, şunları aktardı: “Genel olarak yaşanan ekonomik problemler dolayısıyla gençliğimiz de zorluklar yaşadı. Bu zorluklara rağmen Serkan Tüzün ve arkadaşları, gençliğimizi derleyip, toparlayarak, düzenli bir şekilde bir dergiye sahip olmalarını sağlayarak, itibarlı bir ocak merkezi oluşturmak suretiyle, Türk gençliğinin temsilcisi Alperenleri Türkiye’nin gündemine sokmayı başardılar. Bizde görev teslim ve devirleri, bir başarı ve başarısızlık takvimi ya da yorgunluk değildir. Ancak gençliğimizin bu zor, dinamik, aksiyonel hareketini yürütürken, görevde bulunan kardeşlerimizin ekonomik olarak yaşamış oldukları zorluklar, kendi iş hayatlarında yaptıkları fedakarlıklar, ihmal ettikleri aileleri ve bütün bunların toplamı dolayısıyla görevlerini belli sürelerle devrederek bu ağır yükü taşımalarının daha yararlı olduğu içindir. Bugün de yeni bir devir teslim yaparken, tecrübe kazanmış kardeşlerimiz yeni görev alacak olanlara sadece görevlerini teslim etmişlerdir ama mücadele içerisinde enerjilerini fikirlerini ve diğer katkılarını devam ettireceklerdir. Buna yürekten inanıyorum.”
Yazıcıoğlu’ndan Gençlere TavsiyelerDevir teslim töreninden sonra gençlere yönelik milli ve manevi mesajlar içeren bir konuşma yapan Yazıcıoğlu, sokak milliyetçiliği istemediklerinin bir kez daha altını çizdi. Milli tepkileri terörle mücadele kararlılığı ortaya koymak açısından olumlu bulduğunu belirten, BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu, “Alperen Ocakları, bu aksiyonu temsil eden bir hareket olmalıdır. Elbette sokaklarda, salonlarda milletimiz adına bir tepki verilmesi gerekiyorsa, o tepkiyi Alperen Ocakları verecektir, ama estetiği ve zarafetiyle… Yağmur usulünce yağarsa rahmet olur. Ama sele dönüşürse taşkın olur ve etrafı yıkar gider. Sadece heyecana ve tepkilere dayanan sokak milliyetçiliğinin yerine, edebiyatıyla, sanatıyla, mimarisiyle, estetiğiyle, gelecek kurgusuyla yüzyıllık hedefler etrafında milleti kenetlendirecek, fikir aksiyonuyla gerçekten kalıcı, tutarlı bir milliyetçilik dalgasının Türkiye’de oluşması sağlanmalıdır” dedi.
Yazıcıoğlu, gençlerin kendilerine güvenmesi tavsiyesinde bulunarak, şunları söyledi: “Sevgi ırmağımızı ummana dönüştürerek, kin ve nefretin çoğaldığı dünyamızda yeni bir sevgi rüzgarı estireceğiz. ‘Ben varsam Türkiye vardır, ben varsam Türk milletinin istikbali parlaktır, ben varsam bu millet insanlık için daha çok hizmetler yapabilecektir diye düşüneceksiniz.’ Sağınıza solunuza bakarak ‘bu külfeti kim taşıyacak’ demeyecek, sağınıza solunuza bakmadan zorluklarınızı dikkate almadan ‘ben varım’ diyebileceksiniz. Zaten milletimiz de böyle bir gençliğin özlemini yaşamaktadır. Kavganın kinin nefretin çoğaltıldığı bir dünyada bizim insanlığa götüreceğimiz en büyük hediye Mevlana’nın hoşgörüsü ve Yunus’un sevdasıyla yoğrulmuş Türk-İslam medeniyetinin tarih içerisinde insanlığa yudum yudum sunduğu değer yargılarımız olmalıdır. Bizi ait olmadığımız medeniyetlerin karanlık dehlizlerinde bunalıma sürükleyenlere karşı titreyip kendimize dönecek ve kendi değerlerimizde yeniden dirilecek, kendi medeniyetimizi inşa ve ihya etmeye çalışacağız. Bunun için de gençlerimize sahip çıkmak zorundayız. Gençlerimizi her yönden donanımlı hale getireceğiz. Mücadelemiz medeniyet mücadelesidir.”
Peres Özür DilemeliydiGündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan BBP Lideri, Ortadoğu'da kalıcı bir barışa her zaman katkıya hazır olduklarını dile getirdi. Yazıcıoğlu, ''Ama İsrail Cumhurbaşkanı'nın, bombaladığı binanın altından çıkartılan bebeğin mavi emziğiyle gelmesini ve böylece insanlıktan özür dileyerek konuşmasına başlamasını isterdim'' diye konuştu.
PKK İsteseydi Bu Kadar Propaganda YapamazdıBölücü terör örgütü PKK’nın son zamanlardaki yayınlarla ve iktidarın davranışlarıyla olduğundan fazla büyütüldüğünü belirten Yazıcıoğlu, “Son günlerdeki her şey bölücü terör örgütü PKK’nın işine yaramıştır. Herhalde PKK isteseydi bu kadar büyük propaganda yapamazdı. Son zamanlarda bütün dünyaya bu örgütün sanki yenilemez bir güçmüş gibi sesini duyurdu bizimkiler. Bizimkiler terör örgütü PKK’ya güç ve moral verdi, doping yaptı. Şimdi derhal bu anlayıştan vazgeçilmeli” diye konuştu.
DTP’nin Kapatılma DavasıYazıcıoğlu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruyu değerlendirerek, "Biz her şeye rağmen sorunun yargı yoluyla çözümlenmesinden yanayız. Elinde otomatik tüfeğiyle, eşkıya elbisesiyle milletvekili istemiyoruz" dedi.
BBP olarak siyasi partilerin kapatılmasına karşı oldukları belirten Yazıcıoğlu, "Siyasi partiler ancak sandıkta millet tarafından cezalandırılmalı, millet tarafından ödüllendirilmelidir" dedi. Terör örgütü ile siyasi partinin birbirinden ayrılması gerektiğini vurgulayan Yazıcıoğlu, "Bir partiye mensup demokratik bir hareketin,
silahlı terör örgütleriyle bağlantısı olmaması lazım. Biz her şeye rağmen sorunun yargı yoluyla çözümlenmesinden yanayız. Elinde otomatik tüfeğiyle, eşkıya elbisesiyle milletvekili istemiyoruz. Ya elindeki silahını bırakacak ya da milletvekili olmayacak. İkisini birlikte götürmek hiçbir milletin kaldıracağı davranış olamaz" dedi.
DTP Milletvekili Fatma Kurtulan'a ait olduğu iddia edilen fotoğrafın mutlaka araştırılması gerektiğini belirten Yazıcıoğlu, bu konuda karar verilmesi gerektiğini söyledi. Kurtulan'ın fotoğrafın kendisine ait olmadığını söylediğini hatırlatan Yazıcıoğlu, "Elbette bundan memnuniyet duyarız. Kendisi derhal dokunulmazlığının kaldırılmasını ve soruşturma açılmasını isteyerek kriminal inceleme istemesi lazım. Milletimiz bu tiyatrodan rahatsızdır ve bu anlayışı kabul etmemektedir" diye konuştu.
Demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti, fikir ve inanç özgürlüğünün genişletilmesini istediklerini kaydeden Yazıcıoğlu, şiddetin sonuna kadar karşısında olduklarını söyledi. Yazıcıoğlu, "Bu sebeple Kürt, Türkmen, doğulu-batılı, kuzeyli-güneyli; Türkiye Cumhuriyeti tüm vatandaşları bizim kardeşimizdir. Ama bölücülük ve terör düşmanımızdır. Bu anlayış içerisinde milletle kucaklaşacağız ama hep beraber teröre karşı sonuna kadar karşı çıkacağız. Devletin de böyle yapmasını istiyoruz" dedi. Irak sınırının Türkiye'nin güvenliğini tehdit ettiğini, bu nedenle derhal değişmesi gerektiğini ifade eden Yazıcıoğlu, şöyle konuştu:
"Türk ordusu, Gabar'a sırtını dayayarak devletimizi korumalıdır. Sınırlarımız uydudan takip edilmelidir. Güvenliğimiz emniyet güçlerimizle, TSK ile yapılmaktadır. Dolayısıyla derhal Terörle Mücadele Yasası değiştirilmeli, terör suçlarına idam cezası getirilmelidir. Ülke içinde emniyet, özel harekat timleri ile mobil hareket edebilen çevik karar alan uygulama yetkilerine sahip özel birliklerle terörle mücadele yapılmalıdır. Asimetrik savaş ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla düzenli ordularla değil,
asimetrik savaşların gerektirdiği şekilde mücadele vermeliyiz. Örgütün kolu kanadı görülen maddi imkan veren tüm unsurlara karşı devlet mücadele etmeli, terör örgütünün kolunu bacağını kırmalıdır."
Yazıcıoğlu, sınır ve sınır ötesinde de özel birliklerle terörle mücadele yapılması gerektiği yönündeki görüşünü de dile getirerek, örgüte lojistik destek veren unsurlara karşı devletin her türlü mücadeleyi vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Yazıcıoğlu'nun konuşmasının ardından Alperen Ocakları eski Genel Başkanı Serkan Tüzün, Türk bayrağına sarılı Kuran-ı Kerim'i yeni görev alan arkadaşı Eyüp Gökhan Özekin'e verdi.
Tüm Alperenlere Hakkım HelaldirTörende konuşan Serkan Tüzün, görev süresi boyunca yönetimi ile birlikte teşkilatlarının daha iyi seviyeye gelmesi için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti. Tüzün,şöyle konuştu: “Allah’a hamdolsun ki teşkilatımızı davamıza yakışacak şekilde temsil ettik. Benliklerini namusumuz saydığımız genç Alperenleri aksiyoner bir yapıya kavuşturarak, reflekslerini ve birikimlerini artırmaya çalıştık. Gündemi meşgul eden eylem ve protestolarımızla Alperen Ocaklarını marka haline getirdik. Ocağımızın genel merkeziyle, dergisiyle kurumsallaşmasını büyük oranda sağladık. Şahsım ve arkadaşlarım adına aldığımız bayrağı çok daha üst seviyelere taşıyarak böyle bir ocak devretmenin gururunu ve sevincini içimde yaşıyorum. Görev sürem boyunca beni ve arkadaşlarımı yalnız bırakmayıp her türlü desteği veren başta Liderimiz Sayın Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere Eski Ocak Genel Başkanlarımız Tuna Koç ve Halil İbrahim Yılmaz’a, Eski Ankara Ocak Başkanı ve Müteahhitler Birliği Genel Başkanı Tahir Tellioğlu’na, Değerli büyüğüm BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu’ya, BBP Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Destici, Hakkı Öznur ve Sayın Liderimizin Özel Kalem Müdürü Okan Köksal’a, ocağımızdan desteğini esirgeyemen Faruk Tuğcu, Ahmet Karaca ve Ahmet Kuzan’a ve birlikte omuz omuza görev yaptığım bütün Alperen Ocakları İl Başkanlarına ve ocak mensuplarına teşekkür ediyor, hepsinden Allah razı olsun diyorum."
Tüzün, daha sonra yeni genel başkan Eyüp Gökhan Özekin’e başarılar diledi ve “Kendisine devrettiğim bayrağı daha yükseklere taşıyacağına inanıyorum. Tüm Alperenlerden helallik istiyor, şahsım adına hakkımı helal ediyorum” diye konuştu.
Davamız 14 Yıllık Değil, 14 Asırlık Bir DavadırYeni Genel Başkan Eyüp Gökhan Özekin ise, Tüzün’e teşekkür ederek başladığı konuşmasında, şunları kaydetti: “Serkan Tüzün’ün Alperen Ocakları’nı Türkiye’nin gündemine taşımaya dönük gayretleri başta Genel Başkanımız Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun malumu olmak üzere her zaman hatırlanacaktır. Burada, bugün hatırlamamız ve teşekkür etmemiz gereken başkaları da var: Emir Kuşdemir, Süleyman Doğan, Yavuz Ağıralioğlu, Tuna Koç, Yüksel Türkay, Halil İbrahim Yılmaz, Doğan Öztaşkın ve Nedim Yıldız’a, çalışma arkadaşlarına ve tüm ocaklılara da emekleri ve desteklerinden ötürü Allah razı olsun diyorum. Bu saydıklarımız 14 yıllık Nizamı Alem ve Alperen Ocakları çizgisinin temsilcileridirler. Davamız 14 yıllık değil, 14 asırlık bir davadır. Alperen Ocakları 14 asırlık İlahi Kelimetullah için Nizam-ı Alem ülküsü olarak nitelendirilen davanın, küçük mütevazi bir karesidir, ama namuslu bir karesidir. Biz bugün birlikte çalışacağımız arkadaşlarımızla birlikte bir namus devraldığımızın bilincindeyiz, sorumluluğumuzun farkındayız. 11 yıldır bu camianın içinde fiilen bulunan bir kardeşiniz olarak da zor bir döneme girdiğimizi iyi biliyoruz. Bu sebeple burada bulunan tüm misafirlerimizden, camiamızdaki tüm insanlardan ve bu yapıya sevgiyle bakan herkesten dua rica ediyoruz. Allah hiçbirimizi utandırmasın. Teşekkür ediyoruz.”
18 Kasım 2007