İzmir Alperen Ocakları Kadın Kolları Başkanlığının düzenlediği Şehitleri Anma ve Mevlid Programı 25/05/2007 günü İl Ocak Binasında saat 12.00 da başlamış daha sonra saat 13.30 da da Lokma ile beraber "Namazla Diriliş" ve "Salavat-ı Şerifler" kitapçıklarından 70.000 adet Bornova Hükümet Meydanında dağıtımı organizasyonu gerçekleşmiştir.
İzmir Alperen Ocakları Kadın Kolları Başkanlığının düzenlediği Şehitleri Anma ve Mevlid Programı 25/05/2007 *****a günü İl Ocak Binasında saat 12.00 da başlamış daha sonra saat 13.30 da da Lokma ile beraber "Namazla Diriliş" ve "Salavat-ı Şerifler" kitapçıklarından 70.000 adet Bornova Hükümet Meydanında dağıtımı organizasyonu gerçekleşmiştir. BBP hanım kolları ve İzmirli Alperenlerle beraber Bornovalı ve İzmirli hemşehrilerimizin de ilgi gösterdiği programda bir açıklama yapan İzmir Alperen Ocakları Kadın Kolları Başkanı Hayriye ÇINAR hanımefendi kısaca "Sevgili Gönüldaşlarım,basın mensupları ve hemşehrilerimiz biz bu programa niyetlendiğimiz saatlerde Türkiye *****huriyetinin başkenti ANKARA da bir canlı bomba maalesef 6 Kardeşimizin Şehit olmasına ve alışveriş yapmaya gelmiş işten dönen birçok kardeşimizin de yaralanmasına yol açan alçakça bir saldırı düzenlenmişti ve maalesef dün de biri hemşehrimiz olan 6 MEHMETÇİK Şırnak da kalleşçe yola döşenen mayın patlaması sonucu Şehadet şerbetini içmiş ve ebedi istirahatgahlarına bugün defnediliyorlar. Ne oluyoruz.Bizim Askerimize neler yapılıyor ve biz nelerle uğraşıyoruz. Milletin maneviyatına,inançlarına dil uzatacağınız kadar göstermiş olduğunuz hassasiyeti ellerine kına yakarak gönderdiğimiz Ahmetlerin,Mehmetlerin güvenliği için de göstermenizi Geçmişde Bağdat da olacak bir isyanı dahi önceden haber alıp isyanı bastıran bir iradenin torunu olarak istiyorum. Bugüne kadar camiamızdan hiçbir kardeşimiz bu tür Şehit cenazelerinden ve acılarımızdan Siyasi nemalanma çabalarında bulunmadılar, bundan sonra da Yüce ALLLAH'ın biz müslümanlara bahşettiği Şehitlik makamından bir rant devşirmek niyetinde değiliz.Evladı olan ve İnsan olan her Türk bu acıyı yüreğinden hisseder.Bugüne kadar gözyaşlarımızı hep yüreğimize akıttık ancak bundan sonra Memleketimizin karşı karşıya olduğu durum gözönüne alındığında biz kadınlarda bir Halide Edip,Kara Fatma,Melek Hanım,Tayyibe Hanım gibi bu memleketin menfaati için yapılacak hertürlü hayırlı hizmette yarışmayı kendimize düstur edinmiş bulunuyoruz. Özellikle *****hurbaşkanlığı sürecinde yaşanan olumsuzluklarda biz kadınları rencide eden en önemli gelişme Cımhurbaşkanı adayının eşinin başörtüsü sorunu ve basının bu olay karşısında gösterdikleri yanlı haberler.Bir kısım basın diyor ki Köşk de Başı Türbanlı yada örtülü *****hurbaşkanı olmaz bu Türk Devlet geleneğine aykırı.Bir diğer grup basın da diyor ki yok efendim kadın açık olunca bir şey olmuyorda başı kapalı olunca mı teamüllere aykırı oluyor. Biz başı açık ya da kapalı bütün kardeşlerimizin daha ciddi bulduğu sorunları bulunduğunu siyasi bir söylemle bu ülkede yapılmak istenenin bölücülükden başka birşey olmadığını ve bu yayınları yapanların da bölücülük suçlarından yargılanmaları için savcıların dava açmalarını bekliyoruz. Sizlere bu ülkenin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa dan örnek vereyim. Gazi Mustafa Kemal Paşa 1923-1925 yılları arasında *****hurbaşkanı idi değil mi? Evet. Ve bu yıllarda İzmirli UŞŞAKİZADE ailesinden Latife Hanımla yaklaşık 2,5 yıl kadar evli kaldı değil mi? Evet. Peki Gazi Mustafa Kemal Paşa evlenmeden önce Latife hanım açık tabir ettiğimiz kıyafetle mi yoksa kapalı kıyafetle mi dolaşıyordu? Açık kıyafetle gezer dolaşırdı. Peki Evlendikten sonra Latife hanımı Köşk de,Tatbikatta,Meclis de,Seyahat da yada herhangi bir toplantı da açık tabir ettiğimiz kıyafetle gezdiğini belgeleyen var mı? Hayır. Peki Gazi Mustafa Kemal Paşa *****hurbaşkanlığı Köşkünü sadece sabah 8.00 akşam 17.00 çalışma mesaisi içinde mi kullandı yoksa eşi Latife Hanımla beraber 24 saatini köşkte mi geçirdi? Tabii ki 24 saatini Köşk de geçirdi. O halde Türkiye *****huriyetinin kurucusu Büyük ATATÜRK *****hurbaşkanının eşinin kapalı yada açık giyinmesinin önemli olup olmadığı konusunda bize gerekli olan teamül ve devlet gelenekleri hakkında bilgi veriyor. Kısacası şunu söylemek isterim evli bir kadınsa eşi,bekar bir kızsa babası yada kendisi hangi kıyafeti giymek istediğine karar verip de birinci dereceden mesul olduğu kişilerden gerekli hoşgörüyü aldıktan sonra kadınların yaşamış olduğu bu kıyafet konusu devleti ve kurumlarını yada gazeteci,televizyoncu,siyasetçi,öğretmen,avukat,sendikacı vs. sizleri neden ilgilendiriyor siz kimsiniz? Açık kıyafet giyinmiş bir hanıma farklı gözle bakıp kapalı giyinmiş başını bağlamış bir başka hanıma laf söylemeye onların hakkında toplum mühendisliğine soyunma hakkını kimden buluyorsunuz? Kısaca Kadının başının açık yada kapalı olması yada kıyafeti sizi ilgilendirmez. İşte Memleket ne durumda bu vatanın etrafında neler oluyor bunlara kafa yoralım. Milletin inancına dil uzatmaya kadar gidecek küstahlıklardan sakınmakta fayda var. Biz Çocuklarımızı nasıl ve hangi ölçülerde yetiştireceğimizi iyi biliriz. Bu milletin çocukları inanç genleriyle oynandığı için hertürlü kötü ahlak ve serkeşliği bilinçsizce yapmaktadır. Televizyonlarda Türk Örf ve Ananeleri ile İnanç sistemine uzak bir çok yayını gördükçe Televizyon kullanımını evimizde yasaklamak hatta 04-15 yaş arası çocukların Televizyondan uzak durması gerektiğini düşünüyoruz. Şehit Cenazeleri yeniden çoğalmaya başladı.Hem de kahpece düzenlenen dost dediğimiz bir ülkenin patlayıcıları ile. Ondan da önemlisi ülkemizde bankası olan bir firmanın diğer şirketlerinden birisinin ürettiği mayın sonucu askerlerimiz şehit oluyor. Peygamber Efendimize Yurtdışından ve yurtiçinden hayasızca saldırılar oluyor. Ülkemizin karlı kamu kuruluşları,arazileri,bankacılık ve sigortacılık alanında faaliyet gösteren şirketleri yabancı yatırımcılara satılıyor.Kan damarlarımız hasebinde olan bankacılık ve sigortacılık yabancı yatırımcının eline geçtiği zaman bu ülkenin ticaret hacmi ne hale geliyor ileriki günlerde daha da iyi müşahede edeceğiz. Bütün bu olumsuzluklara rağmen bizler İnançlı müslümanların ve dinimizde umutsuzluğa yer yoktur.
Zira Yüce ALLAH'ın 99 Güzel isminden biri de iyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma anlamlarında "BERR"dir. Bugün Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK'in ölüm yıldönümüdür. Buradan Üstadı rahmetle yadediyor ve onun şu güzel mısralarıyla konuşmama son veriyorum.
"Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya! İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu Geldi ölümlü yalan gitti ölümsüz gerçek; Siz hayat süren leşler,sizi kim diriltecek? YOL ONUN, VARLIK ONUN, GERİSİ HEP ANGARYA, YÜZÜSTÜ ÇOK SÜRÜNDÜN, AYAĞA KALK SAKARYA..." Hepinizi Rahmeti ve Bereketi sonsuz olan Yüce ALLAH'a emanet ediyoruz.
Hayırlı Günler."
diyerek sözlerini tamamladı.
Ne oluyoruz.Bizim Askerimize neler yapılıyor ve biz nelerle uğraşıyoruz.
Milletin maneviyatına,inançlarına dil uzatacağınız kadar göstermiş olduğunuz hassasiyeti ellerine kına yakarak gönderdiğimiz Ahmetlerin,Mehmetlerin güvenliği için de göstermenizi Geçmişde Bağdat da olacak bir isyanı dahi önceden haber alıp isyanı bastıran bir iradenin torunu olarak istiyorum.
Bugüne kadar camiamızdan hiçbir kardeşimiz bu tür Şehit cenazelerinden ve acılarımızdan Siyasi nemalanma çabalarında bulunmadılar, bundan sonra da Yüce ALLLAH'ın biz müslümanlara bahşettiği Şehitlik makamından bir rant devşirmek niyetinde değiliz.Evladı olan ve İnsan olan her Türk bu acıyı yüreğinden hisseder.Bugüne kadar gözyaşlarımızı hep yüreğimize akıttık ancak bundan sonra Memleketimizin karşı karşıya olduğu durum gözönüne alındığında biz kadınlarda bir Halide Edip,Kara Fatma,Melek Hanım,Tayyibe Hanım gibi bu memleketin menfaati için yapılacak hertürlü hayırlı hizmette yarışmayı kendimize düstur edinmiş bulunuyoruz.
Özellikle *****hurbaşkanlığı sürecinde yaşanan olumsuzluklarda biz kadınları rencide eden en önemli gelişme Cımhurbaşkanı adayının eşinin başörtüsü sorunu ve basının bu olay karşısında gösterdikleri yanlı haberler.Bir kısım basın diyor ki Köşk de Başı Türbanlı yada örtülü *****hurbaşkanı olmaz bu Türk Devlet geleneğine aykırı.Bir diğer grup basın da diyor ki yok efendim kadın açık olunca bir şey olmuyorda başı kapalı olunca mı teamüllere aykırı oluyor.
Biz başı açık ya da kapalı bütün kardeşlerimizin daha ciddi bulduğu sorunları bulunduğunu siyasi bir söylemle bu ülkede yapılmak istenenin bölücülükden başka birşey olmadığını ve bu yayınları yapanların da bölücülük suçlarından yargılanmaları için savcıların dava açmalarını bekliyoruz.
Sizlere bu ülkenin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa dan örnek vereyim.
Gazi Mustafa Kemal Paşa 1923-1925 yılları arasında *****hurbaşkanı idi değil mi? Evet.
Ve bu yıllarda İzmirli UŞŞAKİZADE ailesinden Latife Hanımla yaklaşık 2,5 yıl kadar evli kaldı değil mi? Evet.
Peki Gazi Mustafa Kemal Paşa evlenmeden önce Latife hanım açık tabir ettiğimiz kıyafetle mi yoksa kapalı kıyafetle mi dolaşıyordu?
Açık kıyafetle gezer dolaşırdı.
Peki Evlendikten sonra Latife hanımı Köşk de,Tatbikatta,Meclis de,Seyahat da yada herhangi bir toplantı da açık tabir ettiğimiz kıyafetle gezdiğini belgeleyen var mı? Hayır.
Peki Gazi Mustafa Kemal Paşa *****hurbaşkanlığı Köşkünü sadece sabah 8.00 akşam 17.00 çalışma mesaisi içinde mi kullandı yoksa eşi Latife Hanımla beraber 24 saatini köşkte mi geçirdi?
Tabii ki 24 saatini Köşk de geçirdi.
O halde Türkiye *****huriyetinin kurucusu Büyük ATATÜRK *****hurbaşkanının eşinin kapalı yada açık giyinmesinin önemli olup olmadığı konusunda bize gerekli olan teamül ve devlet gelenekleri hakkında bilgi veriyor.
Kısacası şunu söylemek isterim evli bir kadınsa eşi,bekar bir kızsa babası yada kendisi hangi kıyafeti giymek istediğine karar verip de birinci dereceden mesul olduğu kişilerden gerekli hoşgörüyü aldıktan sonra kadınların yaşamış olduğu bu kıyafet konusu devleti ve kurumlarını yada gazeteci,televizyoncu,siyasetçi,öğretmen,avukat,sendikacı vs. sizleri neden ilgilendiriyor siz kimsiniz?
Açık kıyafet giyinmiş bir hanıma farklı gözle bakıp kapalı giyinmiş başını bağlamış bir başka hanıma laf söylemeye onların hakkında toplum mühendisliğine soyunma hakkını kimden buluyorsunuz?
Kısaca Kadının başının açık yada kapalı olması yada kıyafeti sizi ilgilendirmez.
İşte Memleket ne durumda bu vatanın etrafında neler oluyor bunlara kafa yoralım.
Milletin inancına dil uzatmaya kadar gidecek küstahlıklardan sakınmakta fayda var.
Biz Çocuklarımızı nasıl ve hangi ölçülerde yetiştireceğimizi iyi biliriz.
Bu milletin çocukları inanç genleriyle oynandığı için hertürlü kötü ahlak ve serkeşliği bilinçsizce yapmaktadır.
Televizyonlarda Türk Örf ve Ananeleri ile İnanç sistemine uzak bir çok yayını gördükçe Televizyon kullanımını evimizde yasaklamak hatta 04-15 yaş arası çocukların Televizyondan uzak durması gerektiğini düşünüyoruz.
Şehit Cenazeleri yeniden çoğalmaya başladı.Hem de kahpece düzenlenen dost dediğimiz bir ülkenin patlayıcıları ile.
Ondan da önemlisi ülkemizde bankası olan bir firmanın diğer şirketlerinden birisinin ürettiği mayın sonucu askerlerimiz şehit oluyor.
Peygamber Efendimize Yurtdışından ve yurtiçinden hayasızca saldırılar oluyor.
Ülkemizin karlı kamu kuruluşları,arazileri,bankacılık ve sigortacılık alanında faaliyet gösteren şirketleri yabancı yatırımcılara satılıyor.Kan damarlarımız hasebinde olan bankacılık ve sigortacılık yabancı yatırımcının eline geçtiği zaman bu ülkenin ticaret hacmi ne hale geliyor ileriki günlerde daha da iyi müşahede edeceğiz.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen bizler İnançlı müslümanlarız ve dinimizde umutsuzluğa yer yoktur.
Zira Yüce ALLAH'ın 99 Güzel isminden biri de iyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma anlamlarında "BERR"dir.
Bugün Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK'in ölüm yıldönümüdür.
Buradan Üstadı rahmetle yadediyor ve onun şu güzel mısralarıyla konuşmama son veriyorum.
"Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya! İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu Geldi ölümlü yalan gitti ölümsüz gerçek; Siz hayat süren leşler,sizi kim diriltecek?
YOL ONUN, VARLIK ONUN, GERİSİ HEP ANGARYA, YÜZÜSTÜ ÇOK SÜRÜNDÜN, AYAĞA KALK SAKARYA..."
Hepinizi Rahmeti ve Bereketi sonsuz olan Yüce ALLAH'a emanet ediyoruz.
Hayırlı Günler."
diyerek sözlerini tamamladı.